31 Aralık 2014 Çarşamba

İSTANBUL KÜLTÜR TURU

İSTANBUL KÜLTÜR TURU


TOPKAPI SARAYI

Tarihçe

Fatih Sultan Mehmed’in 1453 yılında İstanbul’u fethetmesinden sonra 1460 yıllarında yapımına başlanan ve 1478 yılında tamamlanan Saray; Marmara Denizi, İstanbul Boğazı ve Haliç arasındaki tarihi İstanbul yarımadasının ucundaki Sarayburnu’nda bulunan Doğu Roma akropolü üzerindeki 700.000 metrekarelik bir alan üzerine kurulmuştur. Fatih Sultan Mehmed’den itibaren otuzbirinci padişah Sultan Abdülmecid’e kadar yaklaşık dört yüz yıl süreyle imparatorluğun idare, eğitim ve sanat merkezi olarak kullanılmıştır. 19.yüzyılın ortalarında hanedanın Dolmabahçe Sarayı’na taşınması ile terkedilmiş olmasına rağmen önemini her zaman korumuştur.
Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşundan sonra, 3 Nisan 1924 yılında müze haline getirilen ve Cumhuriyet’in ilk müzesi olan Topkapı Sarayı Müzesi, günümüzde yaklaşık 400.000 metrekarelik bir alan kaplamaktadır. Kara tarafından Fatih’in yaptırdığı Sur-i Sultani, deniz tarafından ise Doğu Roma surları ile şehirden ayrılan Topkapı Sarayı, mimari yapıları, koleksiyonları ve yaklaşık 300.000 arşiv belgesi ile dünyanın en büyük saray-müzelerinden biridir.
Ayasofya tarafındaki saltanat kapısından girilen ve birbirinden geçilen dört avlu çevresindeki mimari yapılardan oluşan Saray’ın etrafı bahçeler ve meydanlarla çevrilidir. Sarayın ilk avlusu olan ve halkın başvuru için girebildiği birinci avluda (Alay Meydanı) Cebehane olarak kullanılan Aya İrini Kilisesi, Darphane, Fırın, Hastane gibi sarayın dış hizmet yapıları bulunurdu.
Sarayın ikinci avlusu, devlet yönetiminin gerçekleştiği mekanların yer aldığı Divan Meydanı (Adalet Meydanı)’dır. Tarih boyunca pek çok törene sahne olan bu avluda divan toplantılarının yapıldığı Divan-ı Hümayun(Kubbealtı)  binası ve yanında Divan-ı Hümayun Hazinesi yer alır. Divan yapısının arkasında ise Sultanın  Adaletini temsil eden Adalet Kulesi vardır. Kubbealtı'nın yanında Harem Dairesi girişi ile Zülüflü Baltacılar Koğuşu bulunur. Zülüflü Baltacılar Koğuşu ile aynı yönde bulunanHas Ahır yapıları ise aynı yönde, bir avlu etrafında yer alır. Adalet meydanının Marmara yönündeki revakların arkasında ise saray mutfakları ile ek hizmet binaları bulunmaktadır. Adalet meydanının kuzey yönünde cülus, arife, bayram ve cenaze törenlerinin yapıldığı, Sancak-ı Şerif’in Serdar-ı Ekrem olarak savaşa giden Sadrazam'a teslim edildiği yer olan Babüssaade yer alır.
Üçüncü Avlu, Enderun (iç saray) padişaha ait mekanların yanında, Sultan II. Murad döneminde kurulan Saray Okuluna ait koğuş ve yapıları da barındırır.
Padişahın devlet adamlarını ve yabancı elçileri kabul ettiği Arz Odası, Fatih Köşkü / Enderun Hazinesi ve Has Oda padişaha ait mekanlar olarak önce çıkarken, Küçük Oda, Büyük Oda, Seferli, Kilerli, Hazineli, Has Oda isimleriyle anılan Enderun Saray okuluna ait koğuşlar, Babüssaade girişinden itibaren avlunun etrafına sıralanmıştır.
Avluya diagonel olrak yerleştirilmiş 15. Yüzyıl yapısı Hükâr Mescidi / Ağalar Camii ile, III. Ahmed döneminde havuzlu köşkün yıkılmasıyla yaptırılan III. Ahmed Kütüphanesi, Enderun eğitimine verilen önemi vurgular.
Enderun Avlusu'ndan sonra, padişaha ait köşklerin ve asma bahçelerin bulunduğu IV. Avlu'ya geçilir. Has Oda'nın Mermer Sofa'ya açılan kapılarıyla da ulaşılan bu mekanda Osmanlı sanatının klasik köşk mimarisinin en seçkin örnekleri olan, Sünnet Odası, Bağdat ve Revan Köşkleri ile İftariye Kameriyesi yer alır. IV. Avlu'nun bir alt kotunda asma çiçek bahçesi, ahşap Kara Mustafa Paşa Köşkü, Hekim Başı Kulesi ve Sofa Camii yer alır. Sultan Abdülmecid döneminde inşa edilen Mecidiye Köşkü ve Esvab Odası Saray'da inşa edilen son yapılardır.
Topkapı Sarayının etrafını kuşatan Hasbahçeler içinde günümüze ulaşmayan çok sayıda köşk ve kasır olduğu bilinmektedir.
AYASOFYA MÜZESİ

Tarihçe

Dünya mimarlık tarihinin günümüze kadar ayakta kalmış en önemli anıtları arasında yer alan Ayasofya; mimarisi, ihtişamı, büyüklüğü ve işlevselliği yönünden sanat dünyası açısından önemli bir yer teşkil etmektedir.

Ayasofya Doğu Roma İmparatorluğu’nun İstanbul’da yapmış olduğu en büyük kilise olup aynı yerde üç kez inşa edilmiştir. İlk yapıldığında Megale Ekklesia (Büyük Kilise) olarak adlandırılmış, 5. yüzyıldan itibaren ise Ayasofya (Kutsal Bilgelik) olarak tanımlanmıştır. Ayasofya Bizans İmparatorluğu boyunca hükümdarların taç giydiği, başkentin en büyük kilisesi olarak katedral işlevi görmüştür.

Birinci kilise, İmparator Konstantios (337-361) tarafından 360 yılında yapılmıştır. Üstü ahşap çatı ile örtülü, uzunluğuna gelişen (bazilikal) planlı birinci yapı, İmparator Arkadios’un (395–408) karısı İmparatoriçe Eudoksia ile İstanbul Patriği İoannes Chrysostomos arasında çıkan anlaşmazlıklar nedeniyle, patriğin sürgüne gönderilmesi üzerine 404 yılında çıkan halk ayaklanması sonucunda yakılıp yıkılmıştır. (Bugün patriğin mozaik tasviri, Ayasofya’nın kuzey tymphanon duvarında görülebilmektedir.)
Günümüzde ilk kiliseye ait herhangi bir kalıntı bulunmamakla birlikte, müze deposunda bulunan Megale Ekklesia damgalı tuğlaların bu yapıya ait olduğu düşünülmektedir.

İkinci Kilise, İmparator II. Theodosios (408-450) tarafından 415 yılında yeniden inşa ettirilmiştir. Bu yapının, beş nefli, ahşap çatı ile örtülü ve anıtsal bir girişe sahip bazilikal planda olduğu bilinmektedir.

Kilise, İmparator Justinianos’un (527–565) 5. saltanat yılında, aristokrat kesimi temsil eden maviler ile esnaf ve tüccar kesimi temsil eden yeşillerin İmparatorluğa karşı birleşmesi sonucunda çıkan ve tarihte “Nika İsyanı” olarak geçen, büyük halk ayaklanması sırasında 13 Ocak 532 yılında yıkılmıştır.

1935 yılında İstanbul Alman Arkeoloji Enstitüsü’nün A. M. Scheinder başkanlığında yapılan kazılarda, bugünkü zeminin yaklaşık 2.00 m altında görülebilen II. yapının Propylon’una (anıtsal giriş kapısı) ait basamaklar, sütun kaideleri ve On İki Havari’yi temsil eden kuzu kabartmaları ile süslü friz parçaları bulunmuştur. Ayrıca anıtsal girişe ait diğer mimari parçalar ise batı kısımdaki bahçede görülebilmektedir.


Günümüz Ayasofya’sı İmparator Justinianos (527-565) tarafından dönemin iki önemli mimarı olan Miletos’lu (Milet) İsidoros ile Tralles’li (Aydın) Anthemios’a yaptırılmıştır. Tarihçi Prokopios’un aktardığına göre, 23 Şubat 532 yılında başlayan inşa, 5 yıl gibi kısa bir sürede tamamlanmış ve kilise 27 Aralık 537 yılında törenle ibadete açılmıştır. Kaynaklarda, Ayasofya’nın açılış günü İmparator Justinianos’un, mabedin içine girip, “Tanrım bana böyle bir ibadet yeri yapabilme fırsatı sağladığın için şükürler olsun” dedikten sonra, Kudüs’teki Hz. Süleyman Mabedi’ni kastederek “Ey Süleyman seni geçtim” diye bağırdığı geçer.

Üçüncü Ayasofya’nın mimarisindeki yenilik geleneksel bazilikal plan ile merkezi kubbeli planın bir araya getirilmesidir. Yapının üç nefi, bir apsisi, iç ve dış olmak üzere iki narteksi vardır. Apsisten dış nartekse kadar uzunluk 100 m. genişlik 69.50 m.dir. Kubbenin zeminden yüksekliği 55.60 m, çapı ise kuzey güney doğrultusunda 31,87 m, doğu batı doğrultusunda ise 30.86 m.dir.

İmparator Justinianos Ayasofya’nın daha görkemli ve gösterişli olması için, maiyetindeki tüm eyaletlere haber göndererek, en güzel mimari parçaların Ayasofya’da kullanılması için toplatılmasını emretmiştir. Bu yapıda kullanılan sütun ve mermerler; Aspendos, Ephesos, Baalbek, Tarsus gibi Anadolu ve Suriye’deki antik şehir kalıntılarından getirilmiştir. Yapıdaki beyaz mermerler Marmara Adası’ndan, yeşil somakiler Eğriboz Adası’ndan, pembe mermerler Afyon’dan ve sarı mermerler Kuzey Afrika’dan getirilerek Ayasofya’da kullanılmıştır. Yapının iç kısmında yer alan duvar kaplamalarında; tek blok halinde mermerlerin ikiye bölünerek yan yana getirilmesi ile simetrik şekiller ortaya çıkarılmış ve damarlı renkli mermerlerin iç mekânda kullanılmasıyla dekoratif bir zenginlik oluşturulmuştur. Ayrıca, yapıda Efes Artemis Tapınağı’ndan getirilen sütunların neflerde, Mısır’dan getirilen 8 adet porfir sütununun ise yarım kubbeler altında kullanıldığı bilinmektedir. Yapıda 40 tanesi alt galeride, 64 tanesi ise üst galeride olmak üzere toplam 104 adet sütun bulunmaktadır.
Ayasofya’nın mermer kaplı duvarları dışındaki tüm yüzeyler birbirinden güzel mozaiklerle süslenmiştir. Mozaiklerin yapımında altın, gümüş, cam, pişmiş toprak ve renkli taşlardan oluşan malzemeler kullanılmıştır. Yapıdaki bitkisel ve geometrik mozaikler 6. yüzyıla, tasvirli mozaikler ise ikonaklazma (Tasvir Kırıcılık Dönemi 730- 842) sonrasına tarihlenir.

Ayasofya Doğu Roma Döneminde İmparatorluk Kilisesi olması nedeniyle İmparatorların taç giyme merasimlerinin yapıldığı mekândı. Bu sebeple Ayasofya’da ana mekanın (naos) sağında bulunan, renkli taşlardan yuvarlak ve geçmeli desenli yer döşemesi (omphalion), Doğu Roma İmparatorlarının taç giydiği bölümdür.

IV. Haçlı Seferi sırasında İstanbul Latinler tarafından 1204- 1261 yılları arasında işgal edilmiş, bu dönemde gerek kent, gerekse Ayasofya yağmalanmıştır. 1261 yılında Doğu Roma kenti tekrar ele geçirdiğinde, Ayasofya’nın oldukça harap durumda olduğu bilinmektedir.
Ayasofya, Fatih Sultan Mehmed’in (1451-1481) 1453’te İstanbul’u fethetmesiyle camiye çevrilmiştir. Fetihten hemen sonra yapı güçlendirilerek en iyi şekilde korunmuş ve Osmanlı Dönemi ilaveleri ile birlikte cami olarak varlığını sürdürmüştür. Yapıldığı tarihten itibaren çeşitli depremlerden zarar gören yapıya, hem Doğu Roma, hem de Osmanlı Döneminde destek amacıyla payandalar yapılmıştır. Mimar Sinan tarafından yapılan minareler ise aynı zamanda yapıda destekleyici payanda işlevi görmektedir.

Ayasofya’nın kuzeyine, Fatih Sultan Mehmed Dönemi’nde bir medrese yaptırılmış, her dönemde bakım ve onarım çalışmalarından geçmiş, en kapsamlı tamir çalışması Sultan Abdülmecid Dönemi'nde (1839-1861) Fossati tarafından  yapılmıştır. Sultan Abdülaziz Döneminde Ayasofya çevresinin yeniden düzenlenme çalışmaları sırasında medrese 1869- 1870 yılları arasında yıktırılmış ve1873- 1874 yılları arasında ise yeniden  yaptırılmıştır. 1936 yılında yıkılmış olan Medresenin kalıntıları 1982 yılında yapılan kazılar sonucu ortaya çıkarılmıştır.

Osmanlı Dönemi’nde, 16. ve 17. yüzyıllarda, Ayasofya’nın içine mihraplar, minber, müezzin mahfilleri, vaaz kürsüsü ve maksureler eklenmiştir.

Mihrabın iki yanında bulunan bronz kandiller, Kanuni Sultan Süleyman (1520-1566) tarafından Budin Seferi (1526) dönüşünde camiye hediye edilmiştir.

Ana mekâna girişin sağ ve sol köşelerinde bulunan Helenistik Döneme (MÖ. 4.-3. yy) ait iki mermer küp ise, Bergama’dan getirilerek, Sultan III. Murad (1574-1595) tarafından Ayasofya’ya hediye edilmiştir.

Ayasofya’da, Sultan Abdülmecid Dönemi’nde 1847-1849 yılları arasında, İsviçreli Fossati Kardeşlere kapsamlı bir onarım yaptırılmıştır. Bu onarım çalışmaları sırasında, daha önce mihrabın kuzeyindeki niş içinde bulunan Hünkâr Mahfili kaldırılmış, yerine mihrabın solunda, sütunlar üzerinde yükselen, etrafı ahşap yaldızlı korkuluklarla çevrili Hünkâr Mahfili yapılmıştır.

Aynı dönemde Hattat Kadıasker Mustafa İzzet Efendi tarafından yazılan 7.5 m. çapındaki 8 adet hat levhası ana mekânın duvarlarına yerleştirilmiştir. “Allah, Hz. Muhammed, Hz. Ebubekir, Hz. Ömer, Hz. Osman, Hz. Ali, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin” yazılı bu levhalar İslam âleminin en büyük hat levhaları olarak bilinmektedir. Aynı hattat kubbenin ortasına ise Nur Suresi’nin 35. ayetini yazmıştır.

Ayasofya Mustafa Kemal Atatürk’ün emri ve Bakanlar Kurulu kararı ile müzeye çevrilmiş ve 1 Şubat 1935’de müze olarak, yerli ve yabancı ziyaretçilere açılmıştır. 1936 tarihli tapu senedine göre, Ayasofya “57 pafta, 57 ada, 7. parselde Fatih Sultan Mehmed Vakfı adına Türbe, Akaret, Muvakkithane ve Medreseden oluşan Ayasofya-i Kebir Camii Şerifi” adına tapuludur.

YEREBATAN SARNICI

Tarihin Derinliklerinde

İstanbul'un görkemli tarihsel yapılarından birisi de Ayasofya’nın güneybatısında bulunan Bazilika Sarnıcı’dır. Bizans imparatoru I. Justinianus (527-565) tarafından yaptırılan bu büyük yeraltı sarnıcı, suyun içinden yükselen ve sayısız gibi görülen mermer sütunlar nedeniyle halk arasında “Yerebatan Sarayı” olarak isimlendirilmiştir. Sarnıcın bulunduğu yerde daha önce bir Bazilika bulunduğundan, Bazilika Sarnıcı olarak da anılır.

Sarnıç uzunluğu 140 metre, genişliği 70 metre dikdörtgen biçiminde bir alanı kaplayan, dev bir yapıdır. 52 basamaklı taş bir merdivenle inilen bu sarnıcın içerisinde her biri 9 metre yüksekliğinde 336 sütun bulunmaktadır. Birbirine 4.80 metre aralıklarla dikilen bu sütunlar, her biri 28 sütun içeren 12 sıra meydana getirirler. Sarnıcın tavan aralığı kemerler vasıtasıyla sütunlara aktarılmıştır. Çoğunluğu daha eski yapılardan toplandığı anlaşılan ve çeşitli mermer cinslerinden yontulmuş sütunların büyük bir kısmı tek parçadan bir kısmı da iki parçadan oluşmaktadır. Bu sütunların başlıkları yer yer farklı özellikler taşır. Bunlardan 98 adedi Corint üslubu yansıtırken bir bölümü de Dor üslubunu yansıtmaktadır. Sarnıcın tuğladan örülmüş 4.80 metre kalınlığındaki duvarları ve tuğla döşeli zemini Horasan harcından kalın bir tabakayla sıvanarak su geçmez hale getirilmiştir. Toplan 9,800 m2 alanı kaplayan bu sarnıç yaklaşık 100,000 ton su depolama kapasitesine sahiptir.

Medusa Başı

Sarnıçtaki sütunların köşeli veya yivli biçimde olan birkaç tanesi hariç büyük bir çoğunluğu silindir biçimindedir. Sarnıcın kuzeybatı köşesindeki iki sütunun altında kaide olarak kullanılan iki Medusa Başı, Roma Dönemi heykel sanatının şaheserlerindendir. Sarnıcı ziyaret eden insanların en çok ilgisini çeken Medusa başlarının hangi yapılardan alınıp buraya getirildiği bilinmemektedir. Araştırmacılar genellikle sarnıcın inşası sırasında salt sütun kaidesi olarak kullanılması amacıyla getirildiklerini düşünmektedirler. Yine bu görüş Medusa başları çevresinde efsanelerin oluşmasına engel olamamıştır.

Bir efsaneye göre Medusa Yunan mitolojisinde yeraltı dünyasının dişi canavarı olan üç Gorgona’ dan biridir. Bu üc kız kardeşten yılanbaşlı Medusa kendisine bakanları taşa çevirme gücüne sahiptir. Bir görüşe göre o dönemde büyük yapılar ve özel yerleri korumak için Gogona desim ve heykelleri kullanılırdı ve Sarnıca Medusa başının konulması da bu yüzdendir. Başka bir rivayete göre de Medusa siyah gözleri, uzun saçları ve güzel vücudu ile övünen bir kızdı. Medusa, Zeus’ un oğlu Perseus’u seviyordu. Bu arada Athena da Perseus’u sevmekte ve Medusa’yı kıskanmaktaydı. Bu yüzden Athena Medusa’nın saçlarını yılana cevirip Artık Medusa’nın baktığı herkes taşa dönüşüyordu. Daha sonda Perseus Medusa’nın başını kesmiş ve onun bu gücünden yararlanarak pek çok düşmanının yenmiştir.

Buna dayanarak Medusa başı Bizans’ da kılıç kabzalarına işlenmiş ve sütun kaidelerine (bakanların taş kesilmemesi için) ters olarak yerleştirilmiştir. Bir rivayete göre de Medusa yana bakıp kendisini taşa çevirmiştir. Bu yüzden buradaki heykeli yapan heykeltıraş ışığın yansıma açılarına göre Medusa’ yı üç ayrı konumda yapmıştır. Yerebatan Sarnıcı günümüze kadar çeşitli onarımlardan geçmiştir. Osmanlı İmparatorluğu döneminde III. Ahmet zamanında (M.1723) Mimar Kayserili Mehmet Ağa tarafından yaptırılmıştır. 19 yy.’ da ikinci büyük onarım Sultan II. Abdülhamit (1876-1909) zamanına isabet eder. Sarnıcın ortasına doğru kuzeydoğu duvarı önünde yer alan 8 sütun 1955-1960 yıllarında yapılan bir inşaat sırasında kırılma tehlikesine maruz kaldıklarından bunların her biri kalın bir beton tabaka içine alınarak dondurulmuş ve bu yüzden eski özelliklerini kaybetmişlerdir.

Bizans devrinde bu çevrede geniş bir sahayı kaplayan ve imparatorların ikamet ettiği büyük sarayın ve bölgedeki diğer sakinlerin su ihtiyacının karşılayan Yerebatan Sarnıcı, İstanbul’ un Osmanlılar tarafından 1453 yılında fethinden sonda,  bir müddet daha kullanılmış ve padişahların oturduğu Topkapı Sarayı’nın bahçelerine buradan su verilmiştir. Durgun su yerine çeşme suyunu yani akan suyu tercih eden Osmanlılar’ın şehirde kendi su tesislerini kurduktan sonra kullanmadıkları anlaşılan Sarnıç XVI. yüzyılın ortalarına gelinceye kadar Batılılar tarafından fark edilmemiş nihayet 1544-1550 yıllarında Bizans kalıntılarını araştırmak üzere İstanbul’a gelen Hollandalı gezgin P. Gyllius tarafından yeniden keşfedilerek Batı âlemine tanıtılmıştır. P. Gyllius araştırmalarından birinde Ayasofya civarında dolaşırken kendisine, buradaki evlerin zemin katlarında bulunan kuyu benzeri yuvarlak büyük deliklerden ev halkının aşağıya sarkıttıkları kocalarla su çektikleri, hatta balık tuttukları söylenince büyük bir yeraltı sarnıcının üzedinde bulunan, ahşap bir binanın duvarlarla çevrili avlusundan, yerin altına inen taş basamaklardan elinde bir meşaleyle sarnıcın içerisine girmeyi başarmıştır. P. Gyllius çok zor şartlarda sarnıcı sandalla dolaşarak ölçülerini alıp sütunlarını tespit etmiştir. Gördüklerini ve edindiği bilgileri seyahatnamesinde yayımlanan Gyllius, birçok seyyahı etkilemiştir.

Sarnıç kurulduğundan günümüze kadar çeşitli onarımlardan geçmiştir. Osmanlı İmparatorluğu Dönemi'nde iki defa restore edilen sarnıcın ilk onarımı III. Ahmet zamanında (1723) Mimar Kayserili Mehmet Ağa tarafından yaptırılmıştır. İkinci onarım ise Sultan II. Abdülhamit (1876-1909) zamanında olmuştur. Cumhuriyet Dönemi'nde de sarnıç 1987'de İstanbul Belediyesi tarafından temizlenerek ve bir gezi platformu yapılmak suretiyle ziyarete açılmıştır. 1994 Mayısı'nda yeniden büyük bir temizlik ve bakımdan geçmiştir.

İstanbul gezi programlarının ayrılmaz bir parçası olan bu gizemli mekâna, bugüne kadar ABD eski Başkanı Bill Clinton'dan tutun Hollanda Başbakanı Wim Kok'a, İtalyan eski Dışişleri Bakanı Lamberto Dini'den İsveç eski Başbakanı Göran Persson'a ve Avusturya eski Başbakanı Thomas Klestil'e kadar birçok kişi konuk oldu.

Hâlihazırda İstanbul Büyükşehir Belediyesi iştiraklerinden Kültür A.Ş. tarafından işletilen Yerebatan Sarnıcı, müze olmanın yanında ulusal ve uluslararası birçok etkinliğe ev sahipliği yapmaktadır.

29 Aralık 2014 Pazartesi

ÇANAKKALE TURU

ÇANAKKALE TURU


01. GECE:
Gece Saat 24:00’de belirlenen noktadan siz değerli yolcularımızı alıp,AYVALIK-BURHANİYE-EDREMİT -EZİNE yoluyla kısa ihtiyaç molaları vererek ÇANAKKALE’ ye doğru yola çıkıyoruz.

01. GÜN:
Sabah  uygun bir tesisde  kahvaltımızı yaptıktan sonra ÇANAKKALE’den feribotla, ECEABAT’a ulaşıyoruz. 1.Dünya Savaşı’nın en önemli zaferleri arasında yer alan ÇANAKKALE SAVAŞI’nın yaşandığı topraklarda, KİLİTBAHİR KALESİ,SEYİT ONBAŞI ANITIALÇITEPE HARP MÜZESİ’ni gezerek, SARGI YERİ ve NURİ YAMUT ANITI’na gidiyoruz. Daha sonra, Çanakkale savaşlarında şehit düşen yaklaşık 57 bin şehidimizi simgeleyen abidelerin en görkemlisi olanÇANAKKALE ŞEHİTLİKLER ABİDESİ’ni görüyoruz..Buradan, SEDDÜL BAHİREZİNELİ YAHYA ÇAVUŞ ANITI,ARIBURNUANZAK KOYU57. ALAY ŞEHİTLİĞİ CONKBAYIRI ve Yüce Atamız M. KEMAL ATATÜRK’ünANAFARTALAR KAHRAMANI olduğu SAVAŞ ALANINI görüp, KABATEPE TANITMA MERKEZİ’ni geziyoruz.ECAABAT’tan feribotla,  keyifli bir deniz yolculuğundan sonra, ÇANAKKALE’ye geçiyoruz. Daha sonra, İZMİR’ e dönüş yolculuğumuza başlıyoruz. Uygun yerlerde vereceğimiz molalar sonrası  akşam geç saatlerde  İZMİR’ e ulaşıyoruz. Bir başka CANDOĞAN TURİZM seyahatlerinde görüşmek üzere vedalaşıyoruz.


Tura Dâhil Olan Hizmetler
Tura Dâhil Olmayan Hizmetler
»Otobüslerle Ulaşımlar ve Şehir Turları
»Çevre Gezileri ve İkramlar
»Profesyonel Rehberlik Hizmetleri
»Zorunlu Seyahat Sigortası Hizmet Paketi
»Öğle Yemekleri
»Molalar ve Ekstra Yiyecek, İçecek Harcamaları
»Müze, Ören Yeri ( müze kart alınması tavsiye edilir)
» Yolda alınan sabah kahvaltısı

Tur  Hakkında Notlar
» Araçta ve tesislerde kaybolan eşyalardan acentemiz sorumlu değildir. Değerli olduğunuzu düşündüğünüz eşyalarınızı araçlarda bırakmayınız.
» Rehber; hava, yol ve konaklama şartlarına uygun olarak, turda değişiklik yapma hakkına sahiptir.
» Otellerde aynı standartlarda olmak koşulu ile değişiklik yapılabilir.
» Turlarımıza talepler doğrultusunda araç seçimi yapılmaktadır. Yolcu turu satın alırken bu şartı kabul etmiş sayılır.
» Çocuk indirimleri 2 yetişkin ile birlikte konaklamak şartı ile gerçekleştirilir.
» Turlarımızda mevcut duraklar harici duraklama yapılmaz. Yolcu bindiği durakta bırakılır.
» Tur programı CANDOĞAN TURİZM SEYAHAT TİC. LTD. ŞTİ. Kayıt formu maddeleri bir bütündür.
» Turlarımızda zorunlu seyahat sigortası yapılmaktadır. Doğum tarihi, tc kimlik no ibrazı şarttır. Acente bu bilgileri teyit etmekle yükümlü değildir.

FİYATLANDIRMALARI
PEŞİN    
TEK SLİP 
3 TAKSİT 
6 TAKSİT 




95 TL

KÜTAHYA-ESKİŞEHİR-BEYPAZARI

KÜTAHYA-ESKİŞEHİR-BEYPAZARI


1.GÜN:
Sabah 06:30’da Üçkuyular,07:00’de Üçyol’dan ,07.30’da Karşıyaka Anıttan misafirlerimizi alarak turumuza başlıyoruz.Yolda vereceğimiz  kahvaltı(ekstra) ve ihtiyaç molalarının ardından KÜTAHYA’ya varıyoruz.Burada ilk olarak  Macar Milli Kahramanı LAJOS KOSSUTH Müzesi – DÖNENLER CAMİİ ve tarihi dokusunu korumayı başarmış  eski Kütahya evlerinin bulunduğu GERMİYAN SOKAĞI’ndaki KÜTAHYA EVİ’ni  geziyoruz.Ardından yine bu evlere örnek  Germiyan Yalısında öğle yemeği(ekstra) molası veriyoruz.Molamızın ardından Çiniciler çarşısına gidip çini ve seramik alış-verişi yapıyoruz. Bu gezimizden sonra  Eskişehir’e doğru yolumuza devam ediyoruz.Eskişehir’e vardığımızda ESKİŞEHİR’e güzellik ve serinlik katan PORSUK ÇAYI kenarında akşam çaylarımızı içip (zamanlama uygunsa)küçük motorlarla tekne turu (extra) yapıp merkezdeki otelimize yerleşiyoruz.Akşam yemeği ve konaklama otelimizde.
2.GÜN:
Sabah kahvaltısının ardından otelden ayrılarak İlk olarak kentin kuruluş yeri olan ODUN PAZARI’na gidiyoruz. Renkli, ahşap süslemeli, cumbalı evlerin resimlerini çekip,çevre gezisi yapıyoruz.BİLİM SANAT MÜZESİ-ŞELALE PARK , yaşanmış tarihin izlerini yansıtan ÇAĞDAŞ CAM MÜZESİ’ni  BALMUMU MÜZESİ’ni geziyoruz.Daha sonra Kanuni Sultan Süleyman döneminde yaptırılmış görkemli bir yapıya sahip KURŞUNLUCAMİİ ve KÜLLİYESİ(1525)ni geziyoruz.Tarihi ATLIHAN ÇARŞISI’nda Eskişehir’e özgü geleneksel el sanatlarımızdan olan LÜLETAŞI’nın işlenişini izleyip alışveriş yapıyoruz.Bu gezilerimizden sonra Eskişehir’in meşhur Çi Böğreğinden yemek için öğle yemek(ekstra)molası veriyoruz.Molamızdan sonra Eskişehir’e veda edip BEYPAZARI’na gidiyoruz. İlk önce HIDIRLIK TEPESİ’ne çıkıp eski ve yeni  BEYPAZARINI seyredip resimliyoruz. Bu güzelliklerin ardından tarihi dokudan ayrılıp  muhteşem doğayı yaşamak üzere İNÖZÜ  Vadisi’ne iniyoruz.Günün sonunda  merkezdeki otelimize yerleşiyoruz. Akşam yemeği için Beypazarı’na özgü ve canlı müzik eşliğinde yöresel yemekleri tatmak için  BAĞ EVİ’ne gidiyoruz. Konaklama  otelimizde
3.GÜN:
Sabah  kahvaltısının ardından otelimizden ayrılıyoruz.Daha sonra BEYPAZARI TARİH VE KÜLTÜR EVİNİ (Beypazarı tarihini ortaya koyan eserler,kıymetli madenler,antika eşyalar sergilenmektedir) geziyoruz.Halk Eğitim Merkezinde geleneksel el sanatlarından olan Gümüş işçiliği - Kilim ve el işi  Dantellerin tanıtımına katılıp alış veriş yapıyoruz.Tarihi Beypazarı çarşısında meşhur Beypazarı kurusu ve yerli halkın açmış olduğu standlardaki ev yapımı yiyecekleri (kuru domates–erişte-80katlı baklava)tadıyoruz.Gezilerimizin sonunda Beypazarı’ndan ayrılıyoruz.Polatlı’da  vereceğimiz öğle yemek(ekstra)molamızın ardından uygun yerlerde molalar vererek  Afyon-Uşak-Kütahya üzerinden İzmir’e varıyoruz.

BURSA ULUDAĞ SÖMESTR-4* GOLD CENTER HOTEL

BURSA ULUDAĞ SÖMESTR-4* GOLD CENTER HOTEL


1.GÜN:
Sabah 06.45’de belirlenen noktalardan  siz değerli misafirlerimizi alarak, seyahatimize başlıyoruz.Yolda alacağımız (ekstra) kahvaltının ardından, uygun molalarla Osmanlı İmparatorluğu'na başkentlik yapmış, evliyalar ve türbeler şehri BURSA'ya varıyoruz. Önce, BURSA’nın meşhur İskender kebap’ından öğle yemeğimizi aldıktan sonra, şehir turumuza başlıyoruz. ULUCAMİİ,  YEŞİL CAMİİ, YEŞİL TÜRBE, ORHAN GAZİ, OSMAN GAZİ ve TÜRBESİ’ni ziyaret ederek, tarihi KOZAHAN'ı (İpekçiler Çarşısı) geziyoruz. Gezilerimiz sonunda   Bursa merkezdeki  4*GOLD CENTER HOTEL’e ,  gidiyoruz.Akşam yemeğimi ve konaklama otelimize.
2.GÜN:
Otelimizdeki  sabah  kahvaltımızın ardından, Türkiye’de en  çok tercih edilen, kayak merkezlerinden biri olan,ULUDAĞ’a hareket ediyoruz. Yolda, Uluçınar ağacı önünde fotoğraf molası vererek, kayak merkezine çıkıyoruz. Gün boyu kayak ve snowboard  yaparak, karın tadını çıkarıyoruz.Burada geçireceğimiz keyifli saatlerin ardından, güzel anılarımızla ULUDAĞ’dan ayrılarak, tekrar otelimize dönüyoruz.2013 ‘ye merhaba  diyeceğimiz bu keyifli akşamda  canlı müzik eşliğinde akşam yemeğimizi alıyoruz.Konaklama otelimizde.
3.GÜN:
Otelimizde alınan sabah kahvaltısı sonrasında otelden ayrılarak, önce Kent Müzesini geziyoruz. Osmanlılar’ın Bursa’da ilk yerleştikleri bölgelerden olan, Uludağ’ın kuzeyindeki dik etekler ile vadiler arasında kalan “ KIZIK “ köylerinden CUMALIKIZIK KÖYÜNE gidiyoruz. Köyde koruma ve yenileme çalışmalarının yapıldığı toplam 270 evden bazılarına ve Etnografya Müzesi’ne misafir oluyoruz.Keyifli saatlerin ardından, güzel anılarımızla köyden ayrılarak , İZMİR e doğru yola çıkıyoruz.Yolda gerekli molalar vererek akşam saatlerinde İZMİR’DE oluyoruz. Bir başka CANDOĞAN TURİZM  organizasyonunda buluşmak üzere vedalaşıyoruz..     

Tura Dahil Olan Hizmetler
Tura Dahil Olmayan Hizmetler
»4*GOLD CENTER Otelde 2gece konaklama+sabah kahvaltısı+akşam yemeği
»Profesyonel Rehberlik Hizmetleri
»Lüks araçla ulaşım
»Zorunlu seyahat sigortası

» Müze Ve Ören Yeri Giriş Ücretleri
» Yolda Alınan Sabah Kahvaltıları Ve Öğle Yemekleri
» Ekstra Yapılan Harcamalar Ve Alışveriş
» Kayak Dersleri, Lift Kullanımları, Telesiyejler


Tur Fiyatlandırmaları
Peşin
Tek Slip
3 T
6 T
9 T
12 T
2 Kişilik Odada Kişi Başı
285 TL





Tek Kişilik Oda
345 TL





06-12 Yaş Çocuk
235 TL





06 Yaş (Koltuk Alırsa)
155 TL





Tur Hakkında Notlar

» Araçta ve tesislerde kaybolan eşyalardan acentemiz sorumlu değildir.
» Rehber; hava, yol ve konaklama şartlarına uygun olarak, turda değişiklik yapma hakkına sahiptir..
» Turlarımızda  araçlar,  kişi sayısına göre seçilmektedir.Yolcu turu satın alırken bu şartı kabul etmiş sayılır.
» Turlarımızda yolcuyu aldığımız durakta bırakıyoruz. Harici duraklamaYAPILMAZ.
» MÜZE KART alarak müze ve ören yeri girişlerinizin masraflarını en aza indirgeyebilirsiniz.
»Turlarımızda zorunlu seyahat sigortası yapılmaktadır. Doğum tarihi, tc kimlik no ibrazı şarttır. Acente bu bilgileri teyit etmekle yükümlü değildir.

KAR KEYFİ ISPARTA DAVRAZ 5 YILDIZLI BARİDA OTEL (1GECE-2GÜN)

KAR KEYFİ ISPARTA DAVRAZ 5 YILDIZLI BARİDA O

TEL (1GECE-2GÜN)

27 Aralık 2014 Cumartesi

Ayvalık Kazdağları Turu

Ayvalık Kazdağları Turu

1.Gün
   Sabah saatlerinde siz değerli misafirlerimizi belirlenen noktalardan alarak yola çıkıyor,uygun bir tesiste kahvaltı molası veriyoruz. Ayvalık Edremit Küçükkuyu yoluyla Yeşilyurt köyüne geliyor,Kazdağları'nın zeytin ağaçları arasında bu köyü geziyoruz. Ardından adatepe köyüne geliyor,Rumlardan kalma Taş evleri görüyoruz ve sabah kahvemizi içiyoruz. Akçay'da öğle yemeği molasının ardından Hasan Boğuldu şelalesine çıkıyor ve efsanesini rehberimizden dinliyoruz. Akşamüzeri Ayvalık Cunda Adası'ndaki otelimize yerleşiyoruz. Akşam Yemeği ve konaklama otelimizde.
 2.Gün
   Sabah kahvaltımızı otelde aldıktan sonra Cunda Adası'nda Taşkahve de kahvelerimizi içiyoruz. Ardından Edremit Kazdağları'na çıkıyor nefis dağ manzarası eşliğinde Ege kıyılarının en güzel Ormanlarını görüyor ve tekrar Ayvalık'a dönüyoruz. Uygun bir yerde Öğle yemeğimizi yedikten sonra akşam çaylarımızı Şeytansofrası'nda içerek güne veda ediyor ve dönüş yolculuğuna başlıyoruz. Akşam geç vakitlerde İzmir'de oluyoruz,başka bir Candoğan Turizm gezisinde buluşmak dileğiyle vedalaşıyoruz.
Tura Dâhil Olan Hizmetler
Tura Dâhil Olmayan Hizmetler
» Lüks Otobüslerle Ulaşımlar ve Şehir Turları
» Çevre Gezileri ve İkramlar
» Profesyonel Rehberlik Hizmetleri
» Otelde H.B. Konaklama (Sabah Kahvaltısı+Akşam Yemeği)
» Zorunlu Seyahat Sigortası Hizmet Paketi
» Müze, Ören Yeri ve Milli Park Girişleri
» Öğle Yemekleri
» Molalar ve Ekstra Yiyecek, İçecek Harcamaları
Tur Fiyatlandırmaları
Peşin
Tek Slip
3 T
6 T
9 T
12 T
2 Kişilik Odada Kişi Başı
169 TL





Tek Kişilik Oda






Çocuk ( 06-12 Yaş )






Çoçuk (0-6 Yaş)
ÜCRETSİZ. – KOLTUK ALIRSA: 90 TL
Tur Hakkında Notlar
» Araçta ve tesislerde kaybolan eşyalardan acentemiz sorumlu değildir. Değerli olduğunuzu düşündüğünüz eşyalarınızı araçlarda bırakmayınız.
» Rehber; hava, yol ve konaklama şartlarına uygun olarak, turda değişiklik yapma hakkına sahiptir.
» Otellerde aynı standartlarda olmak koşulu ile değişiklik yapılabilir.
» Turlarımıza talepler doğrultusunda araç seçimi yapılmaktadır. Yolcu turu satın alırken bu şartı kabul etmiş sayılır.
» Çocuk indirimleri 2 yetişkin ile birlikte konaklamak şartı ile gerçekleştirilir.
» Turlarda müze ve ören yeri girişleri için MÜZEKART alarak giriş ücretleri masraflarınızı en aza indirebilirsiniz.
» Turların kalkış tarihinden en az 48 saat evvel, tur kalkış saati, rehber telefonu, biniş durağınız SMS ile teyit edilir.
» Turlarımızda mevcut duraklar harici duraklama yapılmaz. Yolcu bindiği durakta bırakılır.
» Turlarımızda zorunlu seyahat sigortası yapılmaktadır. Doğum tarihi, tc kimlik no ibrazı şarttır. Acente bu bilgileri teyit etmekle yükümlü değildir.

16 Aralık 2014 Salı

İtalya Turu

İtalya Turu



31 OCAK 2015 CUMARTESİ İZMİR – MİLANO
Sabah saat 07:15'de İzmir Adnan Menderes Havalimanı İÇ HATLAR Terminali'nde görevlilerimiz ile buluşuyor ve Check-In işlem-lerimizi tamamladıktan sonra PEGASUS HAVAYOLLARI'na ait, PC4211 sefer sayılı uçağımız ile saat 08:45'de İstanbul (SAW)'a hareket ediyoruz.Varışımızı takiben saat 11:40'da kalkacak PC705 sefer sayılı uçuşumuz ile Milano'ya hareket ediyoruz. Yaklaşık 3 saatlik uçuşumuzun ardından Milano/Bergamo Havalimanı'na varış. Pasaport kontrolünü takiben Milano'ya transfer ve TÜM MİS-AFİRLERİMİZ İÇİN ÜCRETSİZ panoramik şehir turumuz. Çekici olmaktan ziyade şık, yaratıcı olmaktan ziyade varlıklı bir şehirdir Milano.Şüphesiz İtalya ekonomisinin can damarı ve İtalya'nın en görülesi şehirlerinden biridir. Yapılacak olan Milano şehir turunda, şehrin politik ve sosyal hayatının merkezi Galleria, sivri tepeli kuleleri, çan kuleleri ve heykelleri ile muazzam Duomove La Scala Ti-yatrosu görülecek yerler arasındadır.Vereceğimiz serbest zamanın ardından otelimize transfer ve yerleşme.Konaklama Milano yakınlarındaki otelimizde.

01 ŞUBAT 2015 PAZAR MİLANO (VERONA -GARDA- SİRMİONE) – VENEDİK
Sabah kahvaltımızın ardından TÜM MİSAFİRLERİMİZ İÇİN ÜCRETSİZ Verona - Garda - Sirmione turumuz için hareket.İlk du-rağımız Verona. Yapılacak olan Verona şehir turunda tarihi arena, Erbe Meydanı,Dükler Sarayı, Dante Meydanı, Scaligeri Kilisesi ve Juliet'in evi bulunmaktadır. Ardından İtalya'nın ve Avrupa'nın en büyük göllerinden Garda Gölü'nün kıyısında muhteşem doğası ve kale içi ile Sirmione Kasabası gezisi.Gezimizin ardından Venedik'e doğru yola çıkıyoruz.Otelimize varışın ardından konaklama Padova yakınlarındaki otelimizde.

02 ŞUBAT 2015 PAZARTESİ VENEDİK
Sabah kahvaltımızın ardından TÜM MİSAFİRLERİMİZ İÇİN ÜCRETSİZ Venedik şehir turumuz.Dünya üzerinde görebileceğiniz en sihirli mekanlardan biridir Venedik.Denizin ortasına kondurulmuş muhteşem yapılardan oluşan ve üzerinden geçen yüzyıllardan Etkilenmeden günümüze gelen bu güzel şehir, insanın görmeden ve içinde yaşayıp o nemli havasını solumadan gözünde canlan-dırabileceği bir yer değildir. Rehberlerimiz eşliğinde yapılacak panoramik Venedik şehir turunda ünlü San Marco Bazilikası ve Mey-danı,Dükler Sarayı,Canale Grande,İç Çekme ve Rialto Köprüsü görülecek yerler arasındadır.Şehir turunun ardından serbest zaman. Konaklama Padova yakınlarındaki otelimizde.

03 ŞUBAT 2015 SALI VENEDİK - FLORANSA - (PİSA) – MONTECATİNİ
Sabah kahvaltımızın ardından aşktan tarihe, politikadan sanata İtalyanları İtalyan yapan tüm özellikleri yaşatan muhteşem şehir Floransa´ya transfer ve TÜM MİSAFİRLERİMİZ İÇİN ÜCRETSİZ şehir turumuz. Şehir turunda görülecek yerler arasında, yapımı yüzyıllar sürmüş ünlü Duomo (Santa Maria Del Fiore), Vaftizhane ve cennetin kapıları olarak adlandırılan rölyeflerle süslü kapısı, Senyörlük Sarayı,şehri bölen Arno Nehri’nin üzerindeki en eski köprü olan “Ponte Vecchio”,adeta bir heykel müzesi görünüm-ündeki ünlü Signoria Meydanı bulunmaktadır.Tur sonrası vereceğimiz serbest zamanın ardından,TÜM MİSAFİRLERİMİZ İÇİN ÜCRETSİZ, Floransa'yı boydan boya ikiye ayıran Arno Nehri'nin denize döküldüğü Pisa şehrinde Piazza dei Miracoli (mu-cizeler meydanı),Vaftizhane, Katedral ve Katedralin Çan Kulesi olarak yapılan dünyaca ünlü eğik Pizza Kulesi'ni görüyoruz.Akşam saatlerinde Monte Catini yakınlarındaki otelimize varış.Konaklama otelimizde.

04 ŞUBAT 2015ÇARŞAMBAMONTECATINI (SİENA) –ROMA
Sabah kahvaltımızın ardından TÜM MİSAFİRLERİMİZ İÇİN ÜCRETSİZ Siena gezimiz.Kahverengimsi, kızılımsı tuğladan evleri, dar sokakları,parke taşları,lüks mağazaları,sevimli kafeleri, Ortaçağ'da yapılan at yarışları (Palio) ile ünlü UNESCO’nun dünya kültürmirası listesindeki Siena şehrinde Piazza del Campo (Campo Meydanı),Senyörlük sarayı,Torre del Mangia (Mangia Kulesi), Duomo, Accademia Chigiana görülecek yerler arasında.Gezilerimizin ardından Roma'ya transfer ve otelimize yerleşme,konaklama Roma’daki otelimizde.

05 ŞUBAT 2015 PERŞEMBEROMA
Sabah kahvaltımızın ardından, TÜM MİSAFİRLERİMİZ İÇİN ÜCRETSİZ, tarihte ve günümüzde dünyanın en çarpıcı ve en güzel kültür merkezlerinden İtalya'nın başkenti Roma şehir turumuz. Roma için, kent o kadar fazlasıyla güzel ki ilham perilerine pek iş düşmüyor derler. Yapılacak Panoramik Roma şehir turumuzda, Colosseum, İspanyol Merdivenleri, Trevi Aşk Çeşmesi, Piazza Venezia, Vittorio Emmanuelle Anıtı, Roma Forumları, Via Del Corso, Vatikan Cumhuriyeti (dışarıdan), San Pietro Bazilikası görülecek yerler arasında. Turumuz sonrası serbest zaman. Konaklama Roma’daki otelimizde.

06 ŞUBAT 2015CUMAROMA(NAPOLİ - POMPEİ)
Sabah kahvaltımızın ardından TÜM MİSAFİRLERİMİZ İÇİN ÜCRETSİZ Napoli ve Pompei gezimiz. Antik dünyanın hiçbir zaman
tamamen ortadan kaybolmamış birkaç Avrupa kentinden biridir ve tarihte "Öğle Güneşinin Ülkesi" diye bilinir Napoli. Napoli'de
yapacağımız kısa şehir tanıtım turumuzun ardından Pompei gezimiz. Roma'nın tüm zengin aristokrat ve nüfuslu insanlarının
yerleştiği Pompei döneminde zenginliğin, eğlencenin ve kumarın merkeziydi ve M.S. 79 yılında bir anda patlayan Vezüv Yanar-dağı'nın etkisiyle dakikalar ile ölçülebilecek bir sürede hayat o anki haliyle durdu ve kent 6 m'lik küllerin altına gömüldü.Rehberimiz eşliğinde yapacağımız tarihi Pompei gezimiz sonrası geri dönüş. Konaklama Roma’daki otelimizde.

07 ŞUBAT 2015 CUMARTESİROMA- İZMİR
Sabah kahvaltımızın ardından serbest zaman. Rehberimizin belirleyeceği saatte Roma Fiumicino Havalimanı'na transfer.
Check-In işlemlerimizi tamamladıktan sonra PEGASUS Havayolları'na ait, PC536 sefer sayılı uçuşumuz ile saat 14:40'da İstanbul (SAW)'a hareket ediyoruz. 18:10'da varışımızı takiben saat 19:55'de kalkacak PC122 sefer sayılı uçuşumuz ile İzmir'e hareket ediyoruz. İzmir'e varış ve başka bir CANDOĞAN TRAVEL turunda buluşmak üzere vedalaşma.
FİYATA DAHİL !!!
ŞEHİR GİRİŞLERİ + ŞEHİR KONAKLAMA
VERGİLERİ + VAPORETTO FİYATA DAHİL !..
BÜYÜK FIRSAT
8 ADET TUR FİYATA DAHİL !
1)VERONA-GARDA-SiRMiONE 2)MİLANO 3)ROMA 4)FLORANSA 5)PiSA 6)SiENA 7)VENEDiK 8)NAPOLİ ve POMPEİ

5 Ülke 5 Şehir (Disneyland)

5 Ülke 5 Şehir (Disneyland)





30 OCAK2015CUMAİZMİR - DÜSSELDORF – LÜKSEMBURG

Sabah saat 09:30'da İzmir Adnan Menderes Havalimanı Dış Hatlar Terminalinde görevlilerimizle buluşuyor ve Check-In işlemlerimizi tamamladıktan sonra SUNEXPRESS HAVAYOLLARI'na ait XQ 958 sefer sayılı uçağımız ile 11:30'da Düsseldorf'a hareket ediyoruz.Yaklaşık 3,5 saatlik bir uçuşun ardından, yerel saat ile 13:55'de inişimizi ve pasaport kontrolünü takiben Lüksemburg’a doğru yola çıkıyoruz. Varış ve konaklama Lüksemburg'daki otelimizde.

31 OCAK2015 CUMARTESİ LÜKSEMBURG (METZ) – PARİS

Sabah kahvaltımızın ardından kuzeyin Cebelitarık'ı diye adlandırılan doğal kale görünümündeki Lüksemburg'da
yapacağımız TÜMMİSAFİRLERİMİZ İÇİNÜCRETSİZ şehir tanıtımturumuzda;panoramik olarak Kirschberg platosuna kurulu yeni şehir ve AB binaları dışında tarihi merkezdeki dükalık sarayı, meclis ve bakanlık binaları, Anayasa, II.Guillaume ve Silah meydanları, Adolphe Köprüsü, Notre Dame katedrali görülecek yerler arasındadır. Turumuzun ardından TÜM MİSAFİRLERİMİZ İÇİN ÜCRETSİZ Metz gezimiz için Metz'e hareket. Fransa'nın Kuzeydoğusunda Lorraine bölgesinin merkezidir Metz. Birçok Ortaçağ anıtı ve kentin surları ile etkileyici bir tarihi doku, yemyeşil bir doğa ve nehir boyunca uzanan bu şehirde yapacağımız panoramik turun ardından Paris’e doğru yola çıkıyoruz. Paris’e varışımızın ardından otelimize transfer ve yerleşme. Konaklama Paris’teki otelimizde.

01 ŞUBAT 2015 PAZAR PARİS (SEINE NEHRİ - MONTMARTRE - SACRE COEUR)

Sabah kahvaltımızın ardından TÜM MİSAFİRLERİMİZ İÇİN ÜCRETSİZ Paris panoramik şehir turumuz. Rivoli Caddesi, Vendome Meydanı, Notre Dame Kilisesi, Eiffel Kulesi, Zafer Anıtı, Opera Binası, Louvre Müzesi, Orsay Müzesi, Concorde Meydanı, Champs Elysees, Trocadero Meydanı şehir turumuz sırasında göreceğimiz yerler arasındadır. Öğleden sonra dileyen misafirlerimiz ile birlikte yarım günlük Seine Nehri, Montmartre Tepesi, Sacré - Coeur gezimize katılıyoruz. Nehirdeki tekne gezimizin ardından günümüzde halen bohem yaşamın devam ettiği "Ressamlar Tepesi" adıyla bilinen Montmartre Tepesi'ne gideceğiz. Burada Sacré - Coeur'ü (Kutsal Kalp Kilisesi)
gördükten sonra, ressamların mekan tuttuğu Tertre meydanında kısa bir serbest zaman veriyoruz.Molanın ardından otellerimize dönüş ve serbest zaman. Konaklama Paris'teki otelimizde.


02 ŞUBAT 2015 PAZARTESİÇARŞAMBAPARİS (DİSNEYLAND / LİDOSHOW)

Sabah kahvaltımızın ardından serbest zaman. Dileyen misafirlerimiz ile tam gün Disneyland Turu
(DİSNEYLAND TURUNU ÜCRETSİZ ALMA İMKANINI SORUNUZ); Bu turumuzda otobüslerimiz ile ulaşacağımız Disneyland Paris Theme Parc’ta Walt Disney’in ünlü kahramanları sizleri bekliyor, Pamuk Prenses, Pinokyo, Peter Pan gibi masal kahramanları ile karşılaşabilmek, muhteşem fil Jumbo’nun kanatlarında havalanmak ve Karayip Korsanları'nın hazinelerinin korunduğu mağaralarda dolaşabilmek, hayaletler şatosunda gizem ve korkuyu yaşayabilmek, uzay gemisi ile uzayda seyahat etmek için işte size unutulmaz bir fırsat. Akşam saatlerinde otobüslerimiz ile geri dönüş yolculuğu.Akşam dileyen misafirlerimiz ile Paris gecelerinin dünyaca ünlü kabaresi Lido'da şampanya eşliğinde muhteşem Lido Show'u izleme imkanı ve Paris «by night» turu. Konaklama Paris'teki
otelimizde.



03 ŞUBAT 2015 SALI PARİS (NOTREDAME) – BRÜKSEL

Sabah kahvaltımızın ardından serbest zaman. TÜM MİSAFİRLERİMİZ İÇİN ÜCRETSİZ Notre Dame Katedrali gezimiz. Bu turumuzda, Gotik mimarinin en önemli eserlerinden sayılan Victor Hugo’nun ünlü “Notre Dame’ın Kamburu” eserine de ilham kaynağı olan Notre Dame Katedrali’ne gidiyoruz. Burada yapacağımız gezinin ardından Eiffel Kulesi'nin 2. katına çıkış ve serbest zaman. Bu noktada kahvenizi yudumlarken şehrin muhteşem manzaralarını
izleme imkanı. Turumuzun ardından Brüksel'e doğru yola çıkıyoruz. Şehre varışımızın ardından TÜM MİSAFİRLERİMİZİÇİN ÜCRETSİZ Brüksel şehir tanıtım turumuz. Şehir turumuzda Kraliyet Sarayı, Çin ve Japon evleri, Grand Place, Atomium ve Heysel Stadyumu görülecek yerler arasındadır. Brüksel'de vereceğimiz serbest zamanın ardından otelimize transfer ve yerleşme. Konaklama Brüksel veya Brugge'daki otelimizde.


04 ŞUBAT 2015ÇARŞAMBABRÜKSEL - (BRUGGE) – AMSTERDAM

Sabah kahvaltımızın ardından TÜM MİSAFİRLERİMİZ İÇİN ÜCRETSİZ Brugge turumuz için hareket ediyoruz. Kuzeyin Venedik'i olarak bilinen Brugge - Bruges, Avrupa'nın en güzel şehirlerinden biridir. Ortaçağda en parlak dönemini yaşayan Avrupa ticaretinin vazgeçilmez limanlarından olan şehir, aynı zamanda Burgonya Dükalığı'na da başkentlik yapmıştır. Kanalları, iyi korunmuş binaları, Burg ve Markt meydanları, Beffroi, Kutsal Kan Kilisesi, 14.yy dan kalma belediyesi ile kendinizi bir film setinde ya da masal diyarında hissedeceğiniz, 2000 yılında UNESCO Dünya Mirası listesine girmiş bu şehirde geçireceğimiz serbest zamanın ardından Amsterdam’a hareket. Keyifli yolculuğumuzun ardından kanalları, tarihi mekanları, dünyaca ünlü müzeleri ile dünyadaki en muhteşem küçük şehirlerden biri olan Amsterdam'dayız. Rehberlerimiz eşliğinde yapacağımız TÜM MİSAFİRLERİMİZ İÇİN ÜCRETSİZ Amsterdam panoramik şehir turumuz sırasında yel değirmeni, Dam Meydanı, Kraliyet Sarayı, Yeni Kilise, Çiçek Pazarı, Rembrandt Meydanı, Kırmızı Fener Mahallesi ve Eski Kilise görülecek yerler arasındadır. Şehir turumuzun ardından otelimize transfer. Konaklama Amsterdam yakınlarındaki otelimizde.

05 ŞUBAT 2015 PERŞEMBE AMSTERDAM (GRAND HOLLAND)

Sabah kahvaltımızın ardından dileyen misafirlerimiz ile birlikte Grand Holland turumuz. Bu turumuz sırasında Barış ve
Adaletin şehri Den Haag, sahil beldesi Scheveningen, Rotterdam ve Mavi – beyaz (delft blue) çinileri ile ünlü Delft kenti göreceğimiz yerler arasında. Turumuzun ardından geri dönüş ve serbest zaman. Konaklama otelimizde.

06 ŞUBAT 2015CUMAAMSTERDAM(MARKEN-VOLENDAM) - KÖLN- İZMİR

Sabah kahvaltımızın ardından dileyen misafirlerimizle Marken - Volendam gezisi. Bu gezimiz sırasında eski bir balıkçı kasabası olan Volendam'da tarihi evleri ve limanı gezebilir, eskiden ada olan Marken kasabasında kır yaşamı hakkında fikir sahibi olabilir, Volendam'da Hanengli balık ekmeklerin tadına bakabilirsiniz. Turumuzun ardından Köln'e hareket. Akşam saatlerinde TÜM MİSAFİRLERİMİZ İÇİN ÜCRETSİZ kısa Köln şehir tanıtım turumuz. Almanya'nın en
eski kentlerinden olan şehirde çan kulelerinin yüksekliği ile tanınan ünlü katedral, alışveriş caddesi Hohe Strasse ve
yaya bölgesi, Rhein Nehri Köln şehir turumuz sırasında görülecek yerler arasındadır. Şehir turumuzun ardından
dönüş yolculuğumuz için Köln Havaalanı'na transfer. Check in işlemlerimizin ardından gece 01:30'da kalkacak
SUNEXPRESS Havayolları'na ait 189 kişilik, XQ 983 sefer sayılı, Boeing 737-800 uçağımız ile geri dönüş yolculuğu. İzmir'e varış ve bir başka CANDOĞAN TURİZM organizasyonunda buluşmak üzere vedalaşma.
İSTEĞE BAĞLI KÜLTÜR TURLARI

(1)SEINE NEHRİ - MONTMARTRE - SACRE COEUR € 60.-
(2)MARKEN VOLENDAM € 65.-
(3)GRAND HOLLAND € 90.-
BÜYÜK FIRSAT
27 ARALIK’A KADAR 4* KAYITLARINDA 3 ADET KÜLTÜR TURUNU ALANLARA HEM 80 EURO İNDİRİM HEM DE DİSNEYLAND TURU ÜCRETSİZ…
EĞLENCE PROGRAMI
-LIDO SHOW TURU € 120.- (2-12 Yaş € 80.-)
-DİSNEYLAND € 95.- (2-12 Yaş € 75.-)